Hatalar + Yanlış Kararlar=HÜSRAN
Yazının başlığı olarak, şu an yazan başlığı elbette düşünmüyordum. Çünkü 81. dk ya kadar 2-0 lık bir üstünlüğü vardı Fenerbahçe'nin Marsilya önünde. Fransa Ligue 1 de 5'te 5 yapan bir takıma karşı 2-0 lık bir skor ile son 10 dk ya giriyorduk. Her şey çok güzeldi ama yapılan hatalar, yanlış müdahaleler ile maç 2-2 ye geldi. Gerçekten çok üzücü bir durum.
Fenerbahçe maça Stoch dışında Mersin İdman Yurdu karşısına çıktığı 11 ile Marsilya karşısına çıktı. 11 seçimi gayet güzeldi. Maça Marsilya çok hızlı başladı ve daha 1. dk dolmadan Volkan 90 dan bir top çıkardı ve golü önledi. 2 tane gol yemesi rağmen maçın başarılı isimlerinden biriydi Volkan. Bu ataktan sonra Fenerbahçe Marsilya kalesine daha çok gelmeye başladı. Gökhan Gönül'ün sağ kanattan ortasında top kaleye yöneldi ve Marsilya kalecisi Mandanda son anda çizgi üzerinde topu tokatladı. Bence top çizgiyi geçmemişti yani karar doğru.
Sonra sahneye Caner çıktı ve sol kanattaki inatçı ve hevesli oyunuyla sol çaprazdan vuruşu Fenerbahçeyi öne geçirdi. Çok güzel bir dakikada Fenerbahçe golü bulmuştu ki böyle bir maçta eğer evinizde oynuyorsanız ilk golü mutlaka ilk yarı bitmeden bulmalısınız.
2. yarıda Marsilya daha çok gelen taraftı beraberliği yakalamak için ama sahne bu kez kaptan Alex çıktı ve Mehmet Topuz'un sağ kanattan yaptığı ortaya penaltı noktası önünden yaptığı kafa vuruşu ile 2. golü kaydetti. Bu golden sonra artık tribündeki Fenerbahçe'li taraftarlar galibiyeti kutlamaya başladı. Fakat öyle olmadı...
2-0 dan sonra teknik direktör Aykut Kocaman, bir kaç oyuncu değişikliğine yöneldi. Önce Alex'i çıkarıp Cristian Baroni'yi oyuna aldı. Sadece bu değişiklik ile bile Aykut Kocaman niyetini belli etti: Galibiyeti korumak. Hal böyle olunca Sow ileride yalnız başına kaldı, orta sahadaki 3 lü grup defansa çekildi ve Sow'a atılan her top tenis maçı gibi tekrar geriye döndü. Alex değişikliği bir nebze olsun anlayış ile karşılanabilir, ancak Aykut Kocaman 2. değişikliğinde Sow'un yerine Bienvenu'yu alması tam anlamıyla bir fiyasko. Tam bir intihar oldu bu değişiklik Fenerbahçe için. Fenerbahçe defansı, topu ne zaman Bienvenu'ye atsa top Bienvenu'nu ayaklarında ezildi. 25 yaşındaki bir oyunucu eğer 40 yaşındaki birisi gibi koşar top sürerse değil bu takımda halı sahada oynayamaz. Skor 2-0 iken ileriye atılan bir topta Marsilya defansı topu uzaklaştırmak isterken Cristian'nın önüne düştü ve Bienvenuye bıraktı topu. Sağdan Mehmet Topuz, solda Cristian bomboş pas beklerken orada Bienvenu daha ne yapmasını bilmeyen amatör bir futbolcu gibi döndü durdu ve en sonunda topu kaptırdı ve gelişen Marsilya atağında konuk takım golü buldu ve farkı 1'e indirdi. Son dakikada yenen köşe vuruşu golünün hiçi bir izahı olamaz bence. Fenerbahçe gibi bir takım öyle bir gol yememesi gerekirdi.
Uzun lafın kısası Fenerbahçe öne geçtiği maçlarda geriye yaslanmayı seven bir takım. Bunu yapmaması lazım. Lig maçlarında bu taktik işe yarayabilir ama Avrupa maçlarında bunu affetmezler. Bir 10 dakika daha olsa Allah muhafaza Marsilya bir gol daha bulabilirdi ve artık Aykut Kocaman'nın biraz cesur olması lazım. Öne geçilen maçlarda daha dakika 60 ta skoru korumaya yönelik hamleler yapmak olmaz. Topu rakip sahada tutarak, pasla rakibi yorarak skor üstünlüğü korunur. 10 kişi ile defans yaparak değil.
Fenerbahçe maça Stoch dışında Mersin İdman Yurdu karşısına çıktığı 11 ile Marsilya karşısına çıktı. 11 seçimi gayet güzeldi. Maça Marsilya çok hızlı başladı ve daha 1. dk dolmadan Volkan 90 dan bir top çıkardı ve golü önledi. 2 tane gol yemesi rağmen maçın başarılı isimlerinden biriydi Volkan. Bu ataktan sonra Fenerbahçe Marsilya kalesine daha çok gelmeye başladı. Gökhan Gönül'ün sağ kanattan ortasında top kaleye yöneldi ve Marsilya kalecisi Mandanda son anda çizgi üzerinde topu tokatladı. Bence top çizgiyi geçmemişti yani karar doğru.
Sonra sahneye Caner çıktı ve sol kanattaki inatçı ve hevesli oyunuyla sol çaprazdan vuruşu Fenerbahçeyi öne geçirdi. Çok güzel bir dakikada Fenerbahçe golü bulmuştu ki böyle bir maçta eğer evinizde oynuyorsanız ilk golü mutlaka ilk yarı bitmeden bulmalısınız.
2. yarıda Marsilya daha çok gelen taraftı beraberliği yakalamak için ama sahne bu kez kaptan Alex çıktı ve Mehmet Topuz'un sağ kanattan yaptığı ortaya penaltı noktası önünden yaptığı kafa vuruşu ile 2. golü kaydetti. Bu golden sonra artık tribündeki Fenerbahçe'li taraftarlar galibiyeti kutlamaya başladı. Fakat öyle olmadı...
2-0 dan sonra teknik direktör Aykut Kocaman, bir kaç oyuncu değişikliğine yöneldi. Önce Alex'i çıkarıp Cristian Baroni'yi oyuna aldı. Sadece bu değişiklik ile bile Aykut Kocaman niyetini belli etti: Galibiyeti korumak. Hal böyle olunca Sow ileride yalnız başına kaldı, orta sahadaki 3 lü grup defansa çekildi ve Sow'a atılan her top tenis maçı gibi tekrar geriye döndü. Alex değişikliği bir nebze olsun anlayış ile karşılanabilir, ancak Aykut Kocaman 2. değişikliğinde Sow'un yerine Bienvenu'yu alması tam anlamıyla bir fiyasko. Tam bir intihar oldu bu değişiklik Fenerbahçe için. Fenerbahçe defansı, topu ne zaman Bienvenu'ye atsa top Bienvenu'nu ayaklarında ezildi. 25 yaşındaki bir oyunucu eğer 40 yaşındaki birisi gibi koşar top sürerse değil bu takımda halı sahada oynayamaz. Skor 2-0 iken ileriye atılan bir topta Marsilya defansı topu uzaklaştırmak isterken Cristian'nın önüne düştü ve Bienvenuye bıraktı topu. Sağdan Mehmet Topuz, solda Cristian bomboş pas beklerken orada Bienvenu daha ne yapmasını bilmeyen amatör bir futbolcu gibi döndü durdu ve en sonunda topu kaptırdı ve gelişen Marsilya atağında konuk takım golü buldu ve farkı 1'e indirdi. Son dakikada yenen köşe vuruşu golünün hiçi bir izahı olamaz bence. Fenerbahçe gibi bir takım öyle bir gol yememesi gerekirdi.
Uzun lafın kısası Fenerbahçe öne geçtiği maçlarda geriye yaslanmayı seven bir takım. Bunu yapmaması lazım. Lig maçlarında bu taktik işe yarayabilir ama Avrupa maçlarında bunu affetmezler. Bir 10 dakika daha olsa Allah muhafaza Marsilya bir gol daha bulabilirdi ve artık Aykut Kocaman'nın biraz cesur olması lazım. Öne geçilen maçlarda daha dakika 60 ta skoru korumaya yönelik hamleler yapmak olmaz. Topu rakip sahada tutarak, pasla rakibi yorarak skor üstünlüğü korunur. 10 kişi ile defans yaparak değil.
Efe Bey, ben de tüm Fenerbahçeli futbolseverler gibi bu maçı izledim. Fenerbahçe'nin kendi evi "KADIKÖY'DE" kendisinden çok ta güçlü olmayan bir takıma karşı bu kadar teslimiyetçi, pasif bir futbol oynamasını asla kabul edemiyorum. Skor 2-0 durumdayken ve çok erken bir dakikada Alex'in çıkarılması bir hatadır bence. Çünkü oyun gereği Marsilya ofansif bir oyun sergileyecek orta alanın gerisinde derin boşluklar bırakabilecektir. Eğer Aykut Kocaman gelişen bu durumda Alex'in bir kontra atakta atabileceği ara pasları ön göremiyorsa, Fenerbahçe kulübünde ne işi vardır? Madem savunma yapacaksın, neden Sow'u çıkardıktan sonra "daha ayağında 2 saniye bile top tutmayı beceremeyen" Bienvenu'yü oyuna alıyorsun? Bienvenu ve Kocaman bu takımdan derhal elini eteğini çekmelidir bence.
YanıtlaSilEmre Bey takipçiliğiniz beni ziyadesiyle memnun etmekte. Yorumunuzdaki bazı noktalarda size katılmıyorum. Öncelikle, Marsilya'nın Fenerbahçe'den çok ta güçlü olmayan bir takım olarak bahsettiniz, fakat şunu unutmamak gerekir, futbolda üstelik böyle Avrupa arenasında güçsüz takım veya takım küçük görme yanlış bir tutum bana göre. Çünkü Türkiye bunu çok yaşamıştır. Letonya, İsviçre, PAOK, Young Boys, Tromso gibi takımlara milli takımlarımız ve kulüplerimiz elenmiştir. Alex yorumunuza gelince bence de o konuda haklısınız. Alex çıkıp Stoch girseydi bu değişiklik olumlu olurdu, ama Bienvenu'nun girmesi çok büyük bir hataydı. Yalnız son cümlenizde, Kocaman'ı takımdan görmek istemediğinizi yazdınız. Düşüncenize saygı duyuyorum, fakat şu dakikadan sonra bir teknik direktör bulmak takımı tanımasını beklemek takıma daha çok zarar verebilir
Sil