27 Ağustos 2012 Pazartesi

Fenerbahçe - Gaziantepspor

 Spor Toto Süper Lig'in 2. haftasında Fenerbahçe ilk iç saha maçına Cumartesi günü Gaziantepspor karşısında oynadı. İlk hafta oynadığı Elazığspor maçında oynanan futboldan sonra bu maçta neler yapacağı merakla beklenen Fenerbahçe, maç gününe kadar, oynayacağı maçtan öte çok önemli bir kriz yaşamaktaydı. Krizin adı Alex de Souza neden kadroya alınmadı?

Bilindiği üzere deplasmanda oynanan Spartak Moskova maçında Alex, 18 kişilik maç kadrosuna alınmıştı ancak yedek soyunmuştu. Bu andan itibaren ufak ufak bir krizin başlama sinyalleri verilmişti. Bence Alex'in o maç yedek olması normal bir durumdu. Ben de Aykut Kocaman'nın yerinde olsam, böyle yapardım. Fakat, cumartesi günkü maç kadrosuna Alex'in alınmayışı medyada bomba etkisi yarattı. Bence olmaması gereken bir krizdi ve Fenerbahçe'nin bu zorlu maç trafiğinde yaşamak isteyeceği en son kriz Alex de Souza sorunuydu. Alex, Fenerbahçe'ye hiçbir zaman bir sorun olmamıştır. Tam tersine takımın her zaman 1 numaralı oyuncusu olmuştur. Taraflı tarafsız herkesin sevgisini kazanan bir oyuncudur. Bir maçta yedek soyundu diye ve bir maç ta kadroya alınmadı diye böyle gündemi meşgul edilmesi çok yanlış bir durumdur. Alex, diğer Fenerbahçe'li futbolcular gibi kulübün sözleşmeli oyuncusudur. Lisansında her maç oynayacaktır diye bir madde bulunmamaktadır. Hal böyle olunca Gaziantepspor maçında tribündeki kadın taraftarların yapmış olduğu tezahürat, çok yanlıştı. Bu takımda Alex'in her zaman bir yeri vardır. 1-2 maç oynamaz sonra 5-10 maç oynar. Bunlar olabilir. Şunu da bilinmelidir ki Alex artık belli bir yaşa da gelmiş bulunmakta. O yaştaki bir oyuncudan her maçta 90 dakika etkili olmasını beklemek çok zalimce bir durum. Adam ne bir sihirbaz ne de bir makine. Bir çok olağanüstü golleri olmasına rağmen bunlar olacaktır. İşin özün Fenerbahçe'nin Alex gibi bir oyuncuya ihtiyacı vardır ama Alex'te Sow gibi Salih Uçan gibi Recep Niyaz gibi kulübün sözleşmeli futbolcusudur.
 Maça Dönecek olursak, o gün sahada çok farklı bir Fenerbahçe vardı. Hücumu düşünen, top yapmaya çalışan, ayağa oynayan bir Fenerbahçe vardı sahada, ama her zaman olduğu gibi defansif hataları da yok değildi. Gaziantepspor'un yakaladığı bir çok net pozisyon vardı. Bunların bir tanesi gol olsaydı maç çok farklı bir halde olabilirdi. Mehmet Topal'ın "tartışmalı" golüyle öne geçen Fenerbahçe, bu dakikadan sonra 2. yi bulmak için hücum ederken, Gaziantepspor 4-5 tane çok net pozisyonlardan yararlanamadı ve Sow ve Kuyt gibi isimler ile sonuca gitmesini bildi.

Fark Yaratan Oyuncu

Mert Günok

Gaziantepspor'un yapmış olduğu etkili atakları savuran, Süper Kupa ve Avusturya ile oynanan milli maçta yediği şanssız gollerden sonra eleştirilen Mert, cumartesi günü maçta takımının 3 puan almasında büyük rol oynadı. İleriki maçlarda umut verdi.

19 Ağustos 2012 Pazar

İstanbul B.B - Beşiktaş

Bu sezon Beşiktaş için biraz ilginç bir sezon olacak gibi görünüyor. Çünkü yeniden yapılanmaya giren bir takım hüviyetine bürünmüş bir durumda. Takımda birçok genç oyuncu, daha ilk kez Süper Lig tecrübesi yaşıyorlar. Haliyle bir uyum sorunu yok değil. Takımın göze çarpan etkili oyuncularından bir tanesi hiç şüphesiz Manuel Fernandes'tir. Takımın orta alandaki en önemli oyuncusu olan Fernandes, geçen sezon da olduğu gibi bu sezon da takımın değişmez oyuncuları arasında.

Maça dönecek olursak ilk yarıda iki takımda birbirlerine üstünlük kurma çabasındaydı. Hal böyle olunca daha çok orta saha mücadelesi içerisinde bir ilk yarı oynandı. Fakat 15.-20. dakikalar arası İstanbul B.B etkisini iyiden iyiye arttırmış gibi olmaya başladı. Bulduğu birkaç net pozisyonlarla da kaleci Cenk'i zor durumda bıraktı.

2. yarıda yine bir İ.B.B baskısı vardı. Üst üste gelişen ataklarla Beşiktaş kalesine gelen Belediyespor, en sonunda bir köşe vuruşu organizasyonundan golü bulmayı başardı. Golden sonra Beşiktaş toparlanmaya çalışsa da Belediyespor, 2. gol için ataklarını sıklaştırmaya başladı. Teknik direktör Samet Aybaba'nın kenardan oyuna müdahalelerinden sonra Beşiktaş, aradığı golü yine bir köşe vuruşundan Almeida ile buldu ve beraberliği sağladı. Zaten Belediyespor'un golüne kadar maçın görüntüsü golü bulacak takımın maçı kazanacağı yönündeydi; ama futbolun cilvesi bir bir duran topla Beşiktaş beraberliği sağladı. Sivok'un attığı ofsayt olarak geçerlilik kazanmayan gol olsa şu an Beşiktaş 3 puanın sahibi olabilirdi.

Sonuç olarak Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Carlos Carvalhal, Beşiktaş'a ilk maçta 3 puan şansı tanımadı. Belediye deplasmanlarında hep zorlanan ve puan kaybeden Kartal, yine şeytanın bacağını kıramadı.

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Sanica Boru Elazığspor - Fenerbahçe

Merhaba arkadaşlar, ilk yazımdan bu zamana baya bir zaman geçtiğinin farkındayım. Spor Toto Süper Ligin başlamasıyla birlikte 3 büyüklerin oynadıkları maçları kendimce yorumlamaya çalışacağım. Nitekim bunu ilk açılış yazımda da bahsetmiştim.

Dün oynanan Sanica Boru Elazığspor - Fenerbahçe maçında, Fenerbahçe ilk 5-10 dakika biraz daha istekli olduğunu gösterse de yine taraftarların istediği oyunu ortaya koymaktan uzaktaydı. Maçın ilk yarısı, Vaslui ile oynanan Şampiyonlar ligi 3. ön eleme 2. maçının ilk yarısı ve Galatasaray ile oynanan Süper Kupa maçı kıvamında bir bölümdü. Pozisyona girmekte zorlanan bir Fenerbahçe vardı yine sahada. Bu durumu pek çok sebebe bağlayabiliriz.


Fenerbahçe maça Mert, Orhan (Dk. 58 Mehmet Topuz), Bekir, Egemen, Caner, Kuyt, Selçuk (Dk. 75 Krasic), Mehmet Topal (Dk. 58 Cristian), Stoch, Alex, Sow 11 ile maça başladı. Volkan Demirel ve Gökhan Gönül gibi takımın en önemli 2 oyuncusunun sakat olması hayliyle en büyük eksiklikti. 11 de göze çarpan bir diğer unsur ise Cristian Baroni'nin yedek soyunmasıydı. Bunu salı günü oynanacak Spartak Moskova maçının olmasına bağlayabiliriz. Yine de böyle bir 11 ile Fenerbahçe ilk yarıyı en azından 3-4 net pozisyonla bitirmesi beklenirdi. Ancak orta alan halen bir eksiklik söz konusu. Çünkü orta alanda oynayan oyuncuların ikisi de hücum yönü az hatta bazen olmayan oyuncular. Hal böyle olunca, kaleci değil 7 kişi hücuma katkısı yok. Orhan ve Caner'den beklenen katkı gelmeyince hücum gücü zayıftı.


2. yarıya da ilk yarıda oynanan bir oyun vardı ta ki Herve Tum'un golüne kadar. Golden sonra Fenerbahçe'de bir telaş başladı ve sonra Aykut Kocaman'dan iki tane hamle geldi. Bekleneni veremeyen Orhan Şam ve Mehmet Topal'ı oyundan alan Kocaman, yerlerine Cristian Baroni ile Mehmet Topuz'u aldı. Nitekim doğru iki değişiklikti. Bu dakikadan sonra Fenerbahçe, daha çok hucümu düşünen bir yapıya büründü. ve 64. dakikada Dirk Kuyt golü kaydetti. Gole Elazığsporlu futbolcular çok tepki gösterdi. Golden önce Elazığsporlu bir oyuncu yerde kalmıştı ve oyun devam ediyordu ve gelişen atakta gol oldu. Bu durumda Elazığsporlular neden oyun durmadı diye tepki gösterdi. Bence gol gayet doğru bir gol. Çünkü olgunlaşmaya başlamış bir atak vardı ve kesilemezdi. Hakem doğru olanı yaptı ve oyunu sürdürdü ve sonuçta top ağlarla buluştu. Ünlü Hakem Markus Merk' ten Fenerbahçe'nin attığa gole yaptığı yorum http://www.ligtv.com.tr/haber/tartisilan-pozisyon-2

Sonuç olarak Fenerbahçe bugün vasatın üstüne 2. yarıda çıkmayı başardı. Attığı golden sonra baskıyı da arttırdı Fenerbahçe ama sonuç gelmedi. Salı günü oynanacak S.Moskova maçında Fenerbahçe'nin daha dikkatli oynaması lazım. En azında daha istekli bir görüntüde sahaya çıkmalı. Salı günkü kadroda Volkan Demirel büyük bir ihtimalle yine sahada olamacak. Gökhan Gönül olabilir. Benim sahada görmek istediğim kadro Salı günü şu şekilde: Mert, Gökhan Gönül, Bekir, Egemen, Hasan Ali (Caner), Cristian, Mehmet Topuz, Stoch Krasic, Alex, Kuyt şeklinde. Stoper mevkinde Yobo da oynayabilir. Mehmet Topuz'un da orta alanda daha iyi bir performans sergileceğini de düşünyorum.

Fark Yaratan Oyuncu

Dirk Kuyt


Fenerbahçe'ye geldiği andan itibaren sanki 40 yıldır Fenerbahçe'de oynuyormuş havası vermeye başladı. Vaslui maçında attığı iki güzel golle turu aralayan Hollanda'lı yıldız, dün de takımının beraberlik golünü güzel bir vuruşla ağlara gönderdi. Bu oyunuyla devam ederse ve üstüne koymaya da devam ederse Fenerbahçe'de daha çok başarılı olacağına inanıyorum.

Şimdilik bu kadar arkadaşlar. Bugün ki İstanbul B.B - Beşiktaş maçının yorumunda görüşmek üzere. Geri dönüşlerinizi bekliyorum.